Mezar Hakkı İçin 70 Yaşında 90 Gün Direniş

Mezar Hakkı İçin 70 Yaşında 90 Gün Direniş

Devamını Oku »

Kitap Adı: Mezar Hakkı İçin 70 Yaşında 90 Gün Direniş
Yazar Adı: Bergüzar Anlaş
Yayınevi: Boran Yayınevi


Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız

Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız







ÖNSÖZ

Kemal Gün… O destansı direnişiyle, 93 günlük açlığıyla Dersimli Kemal Babamız Oldu.
1948’de Erzurum’un Hınıs kazasının Karamala Köyü’nde doğmuştur.

Aslen memleketi direnişler, destanlar yurdu Dersim’dir
Milyonlarca yetim büyüyen çocuklardan bir tanesidir Kemal Gün. İlk ve orta eğitimini Hınıs’ta tamamlar. Geçimini çobanlık yaparak sağlar.

Çobanlık yaptığı yıllarda bir kalem bulur ve bulduğu kalem tutuklanmasına sebep olur. Çünkü; kelemin telsiz olduğundan habersizdir.

1984 yılı cunta yıllarıdır. Kemal Gün İstanbul’a çalışmaya giderken yapılan kimlik kontrolünde bulduğu kalemden dolayı tutuklanır. Her türlü işkenceye tabi tutulur. İşkenceler ve tutsaklığın ardından 1986’da hapisten çıkar.

Kemal Gün 13 çocuk babasıdır. İki oğlunu Halk Kurtuluş Savaşı’nda şehit vermiştir. Oğlu Çayan (Cihan) şehitliğin ardından, abisi Murat kanını yerde bırakmamak için mavzerine sarılır ve yoldaşının, kardeşinin patikalarını umudun yolu eyler.

Kemal Gün’ün oğlu Murat ve beraberindeki 10 yoldaşı 2016 yılının Kasım’ında faşizmin uçaklardan yaptığı bombardıman sonucu şehit düştü. Elbette bu saldırıyı yapanlar değil, Dersim’de tarihsel soru olan “3 Gerilla Ne Yapar?” sorusunu soran gerilla komutanı Leyla Aracı’nın gönderdiği rapor ile açığa çıkar.

Devlet 11 gerillayı uçaklardan atılan bombalarla katletti, cesetlerini yaktı… Lakin bunları açıklayamadı!
İşte Kemal Baba’nın tarihsel sorumluluğu buradan sonra somutlanıyordu tam anlamıyla.
Nedir bu sorumluluk? Bir gerilla şehidi babası olarak evlatlarını ve davalarını sahiplenmek, insanın mezar hakkını savunmak…

Ve işte Kemal Baba’nın direnişi başlıyordu.
Gittikleri her kapıdan sonuçsuz geri döndüler, önlerinde faşizmin gayrı meşru kuralları, hak tanımazlıkları ve faşist yöntemleri vardı.

Kemal Gün, faşizmin çizdiği sınırlara teslim olmadı ve Süresiz Açlık Grevi direnişine başlar. Ki bu direnişini de bir süre sonra Ölüm Orucu Direnişi şeklinde devam ettirir.
Önce evlatlarını, sonra düşüncelerini sahiplenen bir babanın onuruyla evladının kemiklerini alana kadar; 93 gün boyunca direnişine devam eder. Cenazesini alana kadar direnir ve kazanır. Oğlunu mezarsız bırakmaz.

Ve bu topraklarda bir ilke de imza attı direnişiyle. Halk Kurtuluş Savaşımıza onurlu bir sayfa bıraktı. Vatanımızda ilk defa bir direnişle cenazelere ulaşmak için gerilla sığınağı açılıyordu. Ve bu zafer Kemal Baba’nın ölüm orucunun zaferidir.

Kemal Gün halkın tecrübesi, babalık duygusu, halka güveni ile savaştı ve kazandı. Bir direnişçiydi bir savaşçıya dönüştü 90 gün boyunca… İşte bir halk hareketinin kaynağı budur. Kendi deyimi ile “Bu coğrafya kanla icra edilen bir coğrafyadır…”. Şimdi oğullarının da kanı karışmıştı bu topraklara.
Dersim’den nice insanlarımızın kanı akmıştır toprağa, nice mezarsız evlatlar vardır. Fakat bu topraklarda binler gider yerine on binler, milyonlar gelir.

“Seyit Rıza ve arkadaşları şehit düştü. Ama yüz binlerce Seyit geldi. Onları yok edemediler. Bir kere tohum düşmüştür, bu tohumlar milyonlarca fidan olur. Kükrer Munzur Vadisi, coşar efsane, sesi şehitlerin sesine karışır. Düzgün Baba şahanlaşmış Hozat Vadisi’nden ve Ovacık dağlarına kanat çırpar. Geyiksuyu’ndan ve Çat Vadisi’nden sese ses katarak.

Munzur Vadisi’ne önce baktı Kemal Gün, ne kadar serin ve duru akar, hüzünlü Munzur Vadisi.
Munzur yıllarca kan akar ve 1937-38’de verilen mücadelede o yiğit ecdadımız Seyit Rıza sanki bu 2017’nin Mart ayında, sabah 4.45’te yatarken benim gözümün önüne geldi. Sanki bugün de kan akıyor Munzur.”

İnançlıdır Kemal Gün, inancı için her türlü bedeli ödemeye hazırdır. Seyit Rıza Anıtı’nın Altında Anıt Gibi Direnen Bir Baba
İki Baba Beş Oğul
İki baba, Seyit Rıza, Kemal Gün…
Biri tarih, biri bugün. Biri anıtlaşmış, biri o anıtın altında anıt gibi direnen. Bu tarihsel direniş, halkın onurunu korumak içindir, hepimiz içindir.

Kemal Gün diyor ki;
“Ben davamı Munzur’a ve Düzgün Baba’ya, Seyit Nessemi’ye ve emi evliyaya havale ettim ve Pir Sultan’a yad olsun ki;
Sanmasınlar ki 11 gerillamız ölmüş, 11 gerillalarımız kalbimizde yaşıyorlar ve ben onları saygıyla anıyorum” diyordu ve ekliyordu, “Sanmasınlar Çayan ve Muratlar ölmüş, onlar benim kalbimde sonsuza kadar yaşayacaklar”.

İşte bu yazılanlar Kemal Gün’ün kısa hikayesidir. Direnmek bir gelenektir.


0 Reviews