Anadolu Aleviliği Tarihi

Anadolu Aleviliği Tarihi

Devamını Oku »



Kitap Adı: Anadolu Aleviliği Tarihi
Yazar Adı: Şimal DENİZ
Yayınevi: 
Basım Tarihi: Eylül 2025

 

 

Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız

 

Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız

 

 

ÖNSÖZ

TARİHİNİ BİLMEYEN, KENDİNİ BİLEMEZ!

Tarih, bize mumya gösterilir gibi, tanıdığımız, sevdiğimiz ve acısını çektiğimiz gerçeklikten uzak, zamandan kopmuş tarihler ve veriler olarak öğretilir. (...) Olabileceğimizden habersiz olalım diye, olduğumuz şey bizden gizlenir ve bize bu yalan söylenir. (

Eduardo GALEANO)

Bir ağacı öldürmek için, kökleriyle bağlarını kesmek yeterlidir. Egemenler de tarih boyunca ezilenlerin bilincinde yeşeren eşitlik, özgürlük ve adalet umutlarını, kökleriyle bağını keserek öldürmeye çalışmıştır.

Ezilenlerin, tarihle olan tüm bağlarını koparmak istemiş, beceremediği yerde geçmişi çarpıtmış, bozmuş, içini boşaltarak mumyaya çevirmiştir.

Oysa biliyoruz ki geçmişe bakmazsak, bugün ne olduğumuzu ve yarın ne olacağımızı anlayamayız. Ancak tarih bilincinde insan kendini görebilir; demek ki insan, tarihe kendini bilmek için yönelir. O nedenle bilinç, zorunlu olarak tarihseldir.(1)

Bilinçlenmek, tarihini bilmektir. Egemenler, ezilenler bilinçlenmesin

diye tarihe saldırır. Alevilik, ezilenlerin sınıfsal başkaldırılarının dinsel

ifadesi olarak, tarih boyunca bu saldırıların öncelikli hedefi olmuştur.

Alevilik tarihi, baştanbaşa Emevilerin, Abbasilerin, Osmanlıların çarpıtma

ve karalamalarıyla doludur.

Bu çarpıtma ve karalamalar, günümüzde de egemenler tarafından sürdürülmektedir. Cümbüş evi, mum söndügibi akla, vicdana, ahlaka uymayan söylemlerle Alevilik değersizleştirilmek istenmektedir. Bu yalanlarla sonuç alınamayınca, bu sefer de Alevi Açılımıadı altında Alevilik asimile edilmeye çalışılmaktadır. Son olarak da Alevilik, devlet

eliyle dizayn edilmeye çalışılmakta, Devletin Alevisiyaratılmak istenmektedir.

Aleviliğin bir inanç değil, kültür olduğu dayatılmaktadır.

Son olarak da Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olarak kurulan ve başkanını bizzat cumhurbaşkanının atadığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığıile Aleviler düzeniçine çekilmeye, asimile edilmeye çalışılmaktadır. Tarihsel olarak isyancı damarı koparılmış, tarihsel önderlerini tanımayan bir Alevilik, sömürü düzeni için bir tehlike olmaktan çıkacaktır.

Alevileri katlederek yok edemeyeceklerini gören egemenler, Aleviliği katletmeye kalkışıyorlar. Aleviliğin katledilmesine, tarihsel bağının koparılmasına, egemenlerin dilinden bir Alevilik tarif edilmesine izin vermeyeceğiz.

Aleviliğin mayasında, her koşulda direnmek, teslim olmamak, boyun eğmemek vardır. Alevi tarihi, direnişler tarihidir. Bunu bilmek, bunu yaymak, nesilden nesile aktarmak, bilincimizin, bilgimizin bir sorumluluğudur. İşte bu sorumlulukla başladık kitabımızın yolculuğuna.

İstedik ki Alevilik doğru yerden, doğru kaynaktan öğrenilsin.

Heybemizde; Birgün duyarsanız ki Yezid, ayırmıştır başımı bedenimden,

bilesiniz o baş biatsızdırdiyerek Kerbelada Yezide biat etmeyen

Hüseyinin direnci var; dönen dönsün ben dönmezem yolumdandiyen Pir Sultan Abdalın kararlılığı var, derisi yüzülen Nesiminin, parçalara ayrılan Mansurun inancı var... Heybemiz dolu, heybemiz sağlam. Şimdi de direnişle dolu heybemizdekileri paylaşma

zamanı. İnancımıza, kültürümüze, değerlerimize dünden daha fazla sahip çıkmanın

zamanıdır bugün. Bu yüzden Kendini Bilmek, Alevi inancının temel öğretisidir diyoruz. Kendini bilmek, Hakkı bilmektir. Alevi inancında, Hakta bir olma mertebesine ulaşmış Kamil İnsan, kendini bilen insandır. Nereden gelip nereye gittiğini bilen insandır.

Bunun için tarihimizi bilmek vazgeçilmezdir. Çünkü tarih, dünden bugüne kan-can bedeli yarattığımız, binbir emekle bugüne getirdiğimiz tüm değerlerin toplamıdır. Sahip çıkmamız gereken en büyük hazinemiz, zenginliğimizdir. Ebuzerlerin, Ebu Müslim Horasanilerin, Hallac-ı Mansurların, Bedreddinlerin, Pir Sultanların olmadığı bir Alevilikten geriye ne kalır? Sömürücü zalim egemenlerin girmeye korktuğu vahşi, gür bir ormanı, kuru ağaç kütükleri haline getirmeye benzer bu! Egemenlerin istediği, özlediği budur!

Hayır, buna izin vermeyeceğiz! Köklerimize sıkı sıkı tutunacağız. Dallarımızı daha uzaklara, geleceğe uzatacağız. Ta ki tüm ülkeyi yeşertene dek! Herkesin bir ağaç gibi özgür, bir orman gibi kardeşçesine yaşayacağı bir düzeni kurana dek!

Aleviliğin de tarihsel iddiası budur...




0 Reviews